29 Şubat 2016 Pazartesi

PNÖMATİK VE HİDROLİK

1. GİRİŞ

 Basınçlandırılmış akışkanın, mekanik özelliklerini, davranışlarını, kuvvet iletiminde kullanılmasını, akışkanın hareket ve kontrolünü inceleyen bilime hidrolik ya da
pnömatik denir. Hidrolikte enerji iletimini yağ ve su gibi daha yoğun akışkanlar
gerçekleştirirken pnömatikte kullanılan akışkan cinsi havadır.

2. PNÖMATİK

 Sıkıştırılmış havanın kuvvet oluşturmada kullanılması milattan öncelere rastlar. İlkel insan hava körüğü gibi araçlar kullanarak pnömatiğin gündelik hayatta kullanılmasına aracı olmuştur. Ancak endüstriyel anlamda ilk ciddi pnömatik uygulamalar, 19. yüzyılın ortalarından itibaren basınçlı havanın el aletlerinde kullanılmasıyla başlamış ve pnömatik günümüze kadar pek çok farklı çalışma alanında kendine yer edinmiştir. Özellikle elektropnömatik sistemlerin yaygınlaşması sayesinde pnömatik, seri üretim uygulamalarında ve otomasyonlu üretimlerde ihtiyaç duyulan hatta tercih edilen sistemler arasına girmiştir.


 Neden Pnömatik?

 Pnömatik sistemlerin elektrikli ve hidrolik sistemlere göre çeşitli avantajlarının olması bu sistemlere olan talebi arttırmıştır. Pnömatikte temel enerji üretimi ve iletimi hava ile sağlanır. Hava; her yerde kolayca bulunabilen, iletimi basit, basınçlandırıldığında  rahatça depo edilebilen bir akışkandır. Aynı zamanda sıcaklık değişikliklerine karşı hassas bir davranış göstermez bu da yüksek sıcaklıklarda bu sistemlerin kullanılmasını kolaylaştırır. Güç kaynağı olarak havanın kullanılması emniyetlidir. Parlama, patlama ya da yanma gibi  riskler söz konusu değildir. Pnömatik sistemlerde başka bir güvenlik unsuru da aşırı yük  varlığında sistemin kendini durdurmasıdır. Aşırı yük unsuru ortadan kalktığında çalışma  devam eder.
Çevre bilinci endüstriyel tesislerde gün geçtikçe gelişmektedir. Bu durum göz önüne
alındığında hava; atık bırakmaması ve hatlarda sızıntı ya da kaçak olsa bile çevreyi
kirletmemesi açısından temiz bir güç kaynağı olarak ele alınmalıdır.



Pnömatik sistemlerin kurulumları kolaydır. Pnömatik elemanlar hidrolik elemanlara göre hafif, oldukça ucuz, bakımları ise hidrolik sistemlere göre az maliyetli ve 
zahmetsizdir. Pnömatik sistemlerin tercih edilmesinin bir başka sebebi de basınçlı hava sistemlerinin yüksek hızlara ulaşmasıdır. Ayrıca pnömatik sistemlerle doğrusal, dairesel ve açısal hareketler mekanik sistemlere göre kolayca elde edilebilmektedir.

Pnömatiğin Dezavantajları

 Hava; sıkıştırılabilirliği yüksek bir akışkan olduğundan pnömatik bir sistem ekonomik bir şekilde kuvvet oluşturmada hidrolik bir sistem kadar performans gösteremez. Aynı sebepten dolayı konumlamada hassasiyet azalır, sabit ve düzgün bir hız elde edilmesi zorlaşır.

Havanın sıkıştırılması kompresörler aracılığı ile yapılır. Kompresörden çıkan havanın, 
kullanılmadan önce temizlenmesi ve neminin alınması için kurutulması ve filtrelenmesi 
gerekir, hatta kullanım yerine göre havanın yağlanmasına ve şartlandırılmasına da 
ihtiyaç duyulabilir. Bu da beraberinde enerji sarfiyatını yani maliyet artışını getirir.
Pnömatik sistemler uygun donanımla (örneğin: susturucu) kullanılmazsa oldukça 
gürültülü çalışırlar. Gürültü probleminin işçi sağlığını olumsuz olarak etkilediği çalışma 
ortamlarında özellikle uygun teçhizat kullanılmadığında pnömatik sistem dezavantajlı 
hale gelir.

2.3. Pnömatik Hangi Alanlarda Kullanılır?
Pnömatik sistemler günümüzde her sanayi dalında kendine yer bulmuştur. Aşağıda öne çıkan birkaç sanayi dalı ve uygulama yer almaktadır. Haddeleme, bükme ve çekme gibi şekil verme işlemlerinde Otomasyon sistemleri ve elektronik sanayinde
  •   Robot teknolojilerinde
  •  Malzeme taşımacılığında 
  •  Takım tezgâhları ve el aletlerinde
  •  Boya, sprey ve vernik işlemlerinde
  •  Tekstil sanayinde
  •  Gıda, kimya, ilaç ve maden sanayinde





Basınçlı Hava Teorisi

 Pnömatik sistemlerle ilgili mühendislik hesapları havanın davranışlarını açıklayan 
birkaç gaz kanununa dayanır.

 Boyle – Mariotte Yasası: Sabit sıcaklıkta, sabit miktardaki gazın hacmi, basıncı 
ile ters orantılıdır. Buradan elde edilecek sonuç ise sabit sıcaklıktaki bir gaz kütlesinin 
basıncı (P) ile hacmi (V) nin çarpımı sabittir.


Gay – Lussac Yasası:  Sabit basınçta, herhangi bir miktardaki ideal gazın
sıcaklığı arttıkça hacmi artar; sıcaklığı azaldıkça hacmi azalır.


Basınçlı Hava Nasıl Oluşur?

 Ortamdan emilen havayı sıkıştırarak basınçlandıran cihazlara kompresör denir. 
Kullanım amacına göre kompresörler çeşitlilik gösterir.

 Bunlar; 
 
Pistonlu kompresör: Bu tip kompresörlerin kullanımları oldukça yaygındır. 
Kompresörün krank kollarının hareketi ile emme hareketinde havayı alır basma 
hareketinde ise emdiği havayı sıkıştırır. Yüksek basınçlara çıkılabilir. Ancak yüksek 
basınçlarda kademe sayısı artar.

Vidalı kompresör: Havanın basınçlandırılması birbirlerinin tersi yönünde dönen iki helis dişli rotorun arasında havanın sıkıştırılması ile sağlanır. Genelde 7-13 bar arası 
çalışırlar.
 Diyaframlı kompresör: Tıpkı pistonlu kompresörlerdeki gibi kompresörün krank 
kolu ile ileri-geri hareketi gerçekleşir. Kola bağlı bir diyafram da ileri-geri hareketini 
emme ve basmaya dönüştürerek basınçlı havayı üretir. Yağsız çalıştıkları için 
genelde gıda, kimya, ilaç ve tekstil sektöründe kullanılırlar.
 Kayar kanatlı (paletli) kompresör: Bir rotora yerleştirilen kanatlar (paletler) 
dönüş hareketinde merkezkaç kuvvetiyle cidarlara doğru savrulurlar. Kanatlar 
arasındaki havanın hacmi eksantriklik nedeniyle azalır böylelikle hava sıkıştırılır. 
Genelde sessiz çalışan kompresörlerdir.
 Roots tipi kompresör: Pompa gövdesinde birbiriyle ters dönen iki rotor mevcuttur. 
Her rotor basma ağzına açıldığında basma hattından geriye doğru bir direnç oluşur. 
Havanın basınçlandırılması bu şekilde gerçekleşir. Düşük basınçlarda çalışan bu 
kompresörler vakum pompası olarak kullanılırlar.
 
Türbin kompresör: Yüksek devirde dönen bir rotor üzerine kanatlar açılmıştır. Bu 
kanatlar havayı emer ve havayı aralarında sıkıştırarak basınçlandırır.







Pnömatik sistemlerde basınçlı hava hazırlanırken kompresörle beraber birkaç ekipman daha kullanılır. Bu ekipmanlar sayesinde sistemin ihtiyacı olan uygun hava sisteme gönderilmiş olur.

Emme hattı filtresi: Kompresörün emiş yaptığı kısımda havanın daha temiz alınması için emme hattı filtresi kullanılır. 

Kompresör: Havayı sıkıştırarak basınçlandırır.

Hava tankı: Hava tankı, basınçlandırılırmış havayı depo eder. Böylelikle sisteme sabit debili ve sürekli hava temini sağlanmış olur. Ayrıca havanın içinde bulunan ve yoğuşan nem de hava tankının altında bulunan kondensat tahliye ventilleri aracılığı ile atılır.Bunun dışında tankın basınca karşı güvenliğini sağlayan emniyet valfi, manometre, kontrol deliği, boşaltma (drenaj) deliği gibi aparatlar da bulunmalıdır.




Kurutucu: İçinde nem bulunan hava, hem sistemdeki devre elemanlarını (silindir, yön denetim valfi vb.) aşındırır ve ömürlerini azaltarak bakım onarım masraflarını arttırır hem de sistemi koruyan yağlayıcıların kimyasal yapısını bozar. Bunun için dağıtımı yapılmadan önce hava, kurutuculardan geçirilir. Kurutucular üç şekilde kurutmayı gerçekleştirir. Fiziksel kurutma, kimyasal kurutma ve soğutarak kurutma. 
 Fiziksel kurutmada (adsorbtion yöntemi), küçük tanelerden oluşan bir kurutma 
maddesinin üstünden geçirilen hava, nemini bu tutucu taneciklere bırakır. Bir 
süre sonra tuttuğu nemle doygunlaşan kurutucu madde sıcak hava ile rejenere 
edilerek tekrar kullanılır hale getirilir. Ancak hava akışı kurutucu maddeyi 
aşındırdığından bu tür kurutucuların çıkışına küçük parçaları tutan filtre 
konulmalıdır.
 Çok sık olarak kullanılmayan bir yöntem olsa da kimyasal kurutma (absorbtion 
yöntemi) prensip olarak fiziksel kurutmaya benzer. Nem tutucu madde havanın 
nemi ile bileşime girerek sıvı hale gelir. Oluşan sıvı tankın alt kısmında birikir ve 
düzenli olarak ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Ancak atık madde oluşacağı ve bu 
maddeyi elden çıkarmanın da ayrı bir maliyet getireceği göz önüne alınmalıdır. 
Ayrıca kimyasal maddenin miktarı zamanla azalacağından takviye edilmesi 
şarttır.
 Soğutarak kurutmada ise çiğlenme noktasının altına kadar soğutulan havanın 
içinde bulunan nem yoğuşur ve su tutan bir kapta biriktirilir. Biriken suyun arada 
sırada boşaltılması gereklidir. Hava kurutma yöntemlerinden en çok tercih 
edileni soğutarak kurutmadır.

Hava Şartlandırıcılar: Dağıtılan basınçlı havanın kullanılacak devre elemanına 
girmeden önce istenilen özellikleri kazanması amacıyla kullanılır. Bir hava şartlandırıcı temel olarak üç parçadan oluşur. Havayı temizleyen bir filtre, havanın basıncını devre elemanına göre ayarlayan bir basınç regülatörü ve yağlama işlemini yapacak bir yağlayıcı. 

 Hava dağıtımının tasarımı yapılırken öncelikle kompresörün tipi ve amaca uygunluğu belirlenmelidir. Dikkat edilmesi gereken iki değişken kompresörün debi ve basınç değerleridir. Sonrasında tüm pnömatik elamanlar düşünülerek yeterli kapasitede hava tankı seçilmelidir. Hava tankında gereken teçhizatın bulunmasına dikkat edilmelidir. 

 Havanın kurutulması için satın alınacak kurutucu seçilirken yine kapasite, maliyetler ve işletmenin şartları göz önüne alınmalıdır. Havanın, devre elemanlarına gönderilmeden önce filtrelenmesi, yağlanması (sürtünmeleri azaltmak, çok hızlı çalışan sistemler ya da büyük çaplı silindirler kullanılması gibi durumlarda) ve de basıncının ayarlanması gerektiğinden devre elemanlarının önüne bir hava hazırlayıcı eklenmelidir. Bunların dışında önemli bir konu ise hava gönderdiğimiz sistemin tasarımı yapılırken kullanacağımız boru ve bağlantı elemanlarının en verimli kullanılabilecek şekilde seçilmesidir. Dağıtım şebekesinin yanlış tasarlanması, çok ince ya da uzun borular, hortumlara göre küçük seçilmiş bağlantı elemanları, bağlantı parçalarının fazla olması basınç kayıplarını beraberinde getirir. Hattın sonunda basınç yeterli gelmiyorsa bu unsurlar gözden geçirilmeli ayrıca hatlarda kaçak olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir.

 Pnömatikte Kullanılan Devre Elemanları

 Pnömatikte hava sayesinde güç iletimi gerçekleştirilirken gücü kullanan, kontrol eden, sınırlayan devre elemanları pnömatik sistemleri oluşturur. Bunlar:
  •  Filtreler
  •  Valfler
  •  Silindirler


 Filtreler:

 Havanın içinde bulunan kirlilikleri tutmaya yarayan elemanlardır. Bu kirlilikler toz, katı parçalar, su ya da yağ olabilir. Genellikle sistemin en başında şartlandırıcı 
kombinasyonunun şekline göre hava regülatörü ve yağlayıcılarla birlikte kullanılırlar. Zamanla kirleneceklerinden değişimleri ya da temizlikleri yapılmalı ayrıca altta biriken (kondens) su boşaltılmalıdır.

Silindirler

 Doğrusal itme ve çekme hareketini basınçlı havanın etkisiyle gerçekleştiren elemana silindir denir. Konstrüksiyonuna göre temelde ikiye ayrılır:
 Tek etkili silindir: Silindire giren hava pistonu iterek hareket ettirir, hareket 
bittiğinde de; silindir dikey konumda ise yerçekiminin etkisiyle, yatay konumda ise 
yayın etkisiyle geri döner.



Çift etkili silindir: Hava silindirin çift tarafından da giriş ve çıkış yapar. İlk 
hareket de dönüş hareketi de havanın pistonu ittirmesiyle gerçekleşir.



 Bazı özel uygulamalar için çift milli, tandem ve döner silindirler de kullanılmaktadır. 

 Çift milli silindirlerde genelin aksine çift piston kolu bulunmaktadır. Tandem 
silindirlerde ise aynı gövdede birbirine bağlı çift etkili silindirler mevcuttur. Döner 
silindirlerde de dişli bir çark aracılığı ile doğrusal hareket dairesel harekete çevrilir.
Silindirin itme ve çekme hareketi esnasında hareketli piston silindir uçlarına hızla ve darbeli bir şekilde yaklaşabilir. Bunun önlenmesi için silindirlerde yastıklama sistemi uygulanır. Yastıklamada silindir uçlarındaki ayar vidası geliş ve gidişin hızlarını ayarlamayı sağlar; böylelikle silindir darbesiz, gürültüsüz ve titreşimsiz çalışır.

 Kurulacak sistem için silindir belirlenirken; silindirin ne iş için kullanılacağı, piston 
çapı (basitçe hidrolikte anlatılan Pascal yasasından bulunabilir), strok, silindirin modeli, silindirin bağlantı tipi ve burulma hesapları göz önüne alınmalıdır. 

 Valfler

 Basınçlı havanın boşaltılmasını ya da durdurulması işlemini gerçekleştiren, akışının 
yönünü, miktarını ya da basıncını kontrol eden devre elemanlarıdır. Devre şemalarında sembollerle gösterilirler. Semboller valfin kumanda yöntemini, yol ve konum sayısını gösteren biçimlerle oluşturulmuşlardır. 

Yön denetim valfleri: 

 Havanın akışına istenilen doğrultuda yön vererek pnömatik kullanıcıların (silindir) istenilen yönde hareket etmesini sağlayan devre elemanlarıdır. Kumanda yöntemi, yol sayısı ve konum sayısıyla değerlendirilirler. Konum sayılarını karelerin sayısı belirlerken yol sayısını ise karelerin üzerindeki giriş ve çıkışların (dışarıdan yapılan bağlantıların) sayısı belirler. Karelerin içindeki oklar ise hava akışının ne yönde gideceğini yani hava bağlantısının nerden nereye olduğunu belirtir. Valf tarif edilirken önce yol sayısı sonra konum söylenir. Örneğin; 2 konumlu 5  yollu bir valf “5/2” olarak adlandırılır ve “5’e 2” şeklinde okunur.


 Pnömatik Valf Konumları



Pnömatik Valf lerin Konum Ve Yolları
 Karelerin sağ ve solundaki semboller ise valfin kumanda şeklini gösterir. Ayrıca 
valflerde giriş çıkışların ne olduğunu belirlemek için çeşitli rakamlar ve harfler 
kullanılır. Bu harf ya da rakamlar ISO 5599’de düzenlenmiştir. Bu rakam ve harflerden 

 1: Besleme havası hattını,
 2 ve 4: Çalışma hatlarını, 
 3 ve 5: Egzoz hatlarını, 
12 ve 14 ise Uyarı (sinyal) hattını gösterir. Rakamların yazıldığı kutucuklar valfin başlangıç pozisyonunu gösterir.


Pnömatik valflerin kumanda yönetimleri


Kumanda farklılığı ile ilgili verilmiş örnek

 Resimde gösterilen valflerden ilki 3/2 elle kumandalı ve yay geri dönüşlü bir valftir. 
İkincisi ise 5 yollu 2 konumlu bir valftir. Rakamların gösterildiği kutucuk başlangıç 
pozisyonunu göstermektedir. Yan kutucuğa geçebilmek için bu valfin elektrikle 
uyarılması gerekmektedir, eski haline dönebilmesi için de pnömatik kontrol seçilmiştir.Yön denetim valfleri çalışma tasarımına göre de çeşitlendirilirler. Örneğin; hava yolunu sınırlandıran parça bir bilye ya da disk ise oturmalı tip valf adını alırken; havanın bağlantılarını bir sürgünün hareketi sağlıyorsa bu valflere sürgülü tip valf denir.



Çek valf

 Akışın tek yönde geçmesine izin veren devre elemanıdır. Valfin içinde bir yay direnç oluşturmak üzere yerleştirilmiştir. Sol taraftan verilen havanın basıncı yayın direncini yendiğinde yayın ittiği disk ya da kapakçık açılarak havaya yol verir ve geçiş sağlanmış olur. Ancak sağ taraftan hava verildiğinde hem havanın basıncı hem de yayın kuvveti diski ya da kapakçığı kesite doğru ittirerek yolu kapatır. Böylelikle tek yönlü geçiş sağlanır.



Çek valf (Festo eğitim dokümanı)

Ve valfi

 Mantık valfi olarak da adlandırılan bu elemanın her iki girişine (X ve Y) de hava akışı sağlandığında valf havaya yol vererek çıkışa yönlendirir. Hava tek hattan girmeye çalıştığında bu valflerin tasarımlarından dolayı diğer hat kapanır ve hava çıkışına izin vermez.



Ve valfi (Festo eğitim dokümanı)


Veya valfi

 Veya valfi de mantık valflerindendir. Tıpkı ‘ve valfi’ gibi iki girişi vardır ancak 
herhangi bir girişten hava verilmesi sürgünün yolu açıp havayı göndermesi için 
yeterlidir.

Veya valfi (Festo eğitim dokümanı)

26 Şubat 2016 Cuma

SIEMENS PLC S71200

S7 1200

• S7 200 AİLESİ YERİNE ÜRETİLEN YENİ NESİL
GİRİŞ SEVİYESİ İŞLEMCİLERDİR.

• KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ OTOMASYON
İŞLERİNDE KULLANILIR.

• SERİ PORT YERİNE İLETİŞİM ETHERNET
(PROFINET) ÜZERİNDEN SAĞLANIR.

• KOMPAKT BİR YAPIYA SAHİPTİR.

• SIEMENS’İN EN UCUZ İŞLEMCİSİDİR.

S7 1200







S7 1200 DONANIMI





BAZI EK MODÜLLER



VERİTİPLERİ


TIA PORTAL NEDİR?

• TOTALLY INTEGRATED AUTOMATION 
KELİMELERİNİN KISALTILMIŞIDIR.

• SIMATIC MANAGER’IN YENİ VERSİYONUDUR.

• SIEMENS’İN S7-1200, S7-300 VE S7-400 AİLESİ 
PLC’LERİ PROGRAMLAMAK VE YÖNETMEK 
İÇİN KULLANILAN YENİ NESİL EDİDÖRÜDÜR.

• SADECE PROGRAM YAZMAKLA KALMAZ, AYNI 
ZAMANDA OPERATÖR PANEL PROGRAMLAMA 
VE SCADA OLUŞTURMADA DA KULLANILIR.

TIA PORTAL

• BASIC SÜRÜMLERİ SADECE S7-1200 AİLESİ İÇİN 
KULLANILALABİLİR.

• PROFESSIONAL VE DAHA ÜSTÜ SÜRÜMLER S7-
1200 AİLESİ İLE BİRLİKTE S7-300 VE S7-400 
AİLESİNİ DE PROGRAMLAYABİLİR.

TIA PORTAL

• PROJE OLUŞTURMA.

• PLC ÖZELLİKLERİ.

• UPLOAD & 
DOWNLOAD 
İŞLEMLERİ.




BIT LOGIC KOMUTLARI

• CONTAKLAR

• NOT KOMUTU

• BOBİNLER

• SET / RESET BOBİNLERİ

• RS/SR FLİP-FLOPLAR



PLC TAG

• HER ELEMANA BİR İSİM VERİP BU İSİMLERLE 
PROGRAM YAZMAYI SAĞLAR

• S7200’DEKİ SEMBOL TABLOSU GİBİ ÇALIŞIR

• PROJENIN YAZILMASINI VE TAKİBİNİ 
KOLAYLAŞTIRDIĞI İÇİN TAVSİYE EDİLİR

PLC TAG

• RETAIN İLE VERİLER ALICI YAPILIR








ZAMANLAYICILAR

• TON

• TONR

• TOF

• TP
– PT: PRESET TIME
– ET: ELAPSED TIME

• SÜRE BİÇİMİ
– T#...MS
– T#Xd_yH_zM_tS_wMS



SAYICILAR

• CTU

• CTD

• CTUD
– SAYICI VERİTİPİ SAYICI 
ÜZERİNDEN 
AYARLANABİLİR 
– VERİTİPİNE BAĞLI OLARAK 
SAYMA LİMİTİ DEĞİŞİR



KARŞILAŞTIRMA

• EŞİT / EŞİTDEĞİL

• KÜÇÜK / KÜÇÜKEŞİT

• BÜYÜK / BÜYÜKEŞİT

• ARALIK İÇİ / ARALIK DIŞI



MATEMATİK İŞLEMLERİ



MOVE



SHIFT & ROTATE

• VERİLERİ KAYDIRMAK VE 
DÖNDÜRMEK İÇİN 
KULLANILAN 
KOMUTLARDIR



WORD LOGIC

• BYTE, WORD, DWORD 
TİPİNDEKİ VERİLERE 
MANTIKSAL İŞLEM 
KOMUTLARI UYGULANIR




CONVERT

• VERİTİPLERİ ARASINDA DÖNÜŞÜM 
YAPILMASINI SAĞLAR



CLOCK & CALENDAR

• T_CONVERT

• WR_SYS_T & RD_SYS_T




SYSTEM & CLOCK MEMORY BIT

• S7-200’DEKİ GİBİ SM ADRESLERİ GİBİ BAZI 
ADRESLER TANIMLANIR

• AYRICA BELİRLİ FREKANSTA KARE DALGA 
ÜRETEN BİR BELLEK BELİRLENEBİLİR

• CPU\ SAĞ TIKLA\ PROPERTIES

PROGRAM CONTROL

• ATLAMA, GERİ DÖNME, 
ETİKET V.B. İŞLEMLERİN 
YAPILMASINI SAĞLAR



SYSTEM & CLOCK MEMORY BIT


25 Şubat 2016 Perşembe

Tristörlü Harmonik Filtre Reaktörlü Kompanzasyon Panosu

                          Tristörlü Harmonik Filtre Reaktörlü Kompanzasyon                Panosu


Opsiyon: 
  • Enerji Giriş Gözü 
  • Scada Uyumlu Haberleşme 

Statik anahtarlamalı gerçek zamanlı otomatik kompanzasyon sistemlerinin diğer otomatik kompanzasyon sistemlerinden farkı kondansatörlerin "kontaktör" yerine "Statik Anahtarlar" (tristörler) ile devreye alınıp çıkartılmasıdır. 
Harmonik filtreli kompanzasyon sistemi, statik anahtarlar kullanan, alçak gerilim için gerçek zamanlı reaktif güç kompanzasyon sistemidir. 
Harmonik filtre reaktörleri ihtiva etmesi sayesinde, harmonik kaynaklı yüklerden ve ani yük darbelerinin oluşturduğu yük harmoniklerinden dolayı gerek kendisini gerekse sistemi rezonans riskinden uzak tutarak, harmonik filtrasyonuda sağlar. 

PLC’ler, sanayi tipi bilgisayarlar, vb. gibi gerilim değişimlerine karşı hassas olan cihazların veya endüstriyel robotlar, vinçler, punta veya dikişli kaynak makineleri, değişken hız sürücüleri, vs. gibi çok hızlı devirli cihazların çok sayıda kullanıldığı karmaşık sanayi proseslerinde, reaktif gücün dengelenmesi ve enerji kalitesi ile ilgili sorunları çözebilmesi için geliştirilmiştir. 

Bu tip yeni nesil cihazlara uygun, "yumuşak ve hızlı" bir reaktif güç kompanzasyon sistemidir. 

Teknik Özellikler 
  • Nominal Gerilim: 440 V
  • Nominal Frekans: 50/60 Hz
  • Sürekli Aşırı Gerilim: 520 V
  • Standart Rezonans Frekansı: 189 Hz, 210 Hz, 215 Hz (Opsiyonel diğer)
  • Sürekli Aşırı Akım: 1,5 In
  • Ortam Sıcaklığı: -10 ... +45 °C
  • Depolama Sıcaklığı: -30 ... +60 °C
  • Renk: Ral 7032 W - 7035 W - 9003 W
  • İzleme: Kademeler, Gerilim, Akım, Cosφ, Aktif Güç, Reaktif Güç 
  • Çalışma Mantığı: Otomatik c/k ayarı ve kademe güç tespiti İhtiyaç güce uygun akıllı devreye alma ve çıkarma Sıra dizininden bağımsız çalışma Kademeleri eşit süreli kullanım Otomatik ve manuel çalışma modları 
  • Cevap Zamanı: <40-80 msn 
  • Çıkış: Genel alarm çıkışı 
  • Koruma Sınıfı: IP 41 (Opsiyonel IP 54) 
  • Karkas / Kapı Kalınlıkları: 2,5 mm / 1,5 mm 
  • Sacın Cinsi: A1 kalite, DKP, Paslanmaz, Galvanizli 
  • Ambalaj: Palet üzerinde naylon ambalajlı 
  • Taşıma: Üstten kanca veya alttan lift ile 
  • Standartlar: EN 60439 - 1, IEC 60439 - 1,2







KOMPANZASYON PANOLARI 1

Kontaktörlü Harmonik Filtre Reaktörlü Kompanzasyon Panosu

Opsiyon
  • Enerji Giriş Gözü 
  • Scada Uyumlu Haberleşme
 Tesis harmonik oluşturan yükler içeriyorsa harmonik filtreli kompanzasyon sistemine ihtiyacı vardır. Kompanzasyon modülü bir kademe için sigorta, kondansatör kontaktörü, harmonik filtre reaktörü ve kondansatörü komple kablajı yapılmış olarak kapsamaktadır. 
Modülde aynı zamanda bara parçaları bulunduğundan, ayrıca bara tesisine ve baradan sigortaya kablaj yapılmasına ihtiyaç yoktur. Bara üzerine monte edilen NH sigorta grupları veya sigortalı yük şalterleri kullanmaktayız. 


Kontaktörlü Harmonik Filtre Reaktörlü Kompanzasyon Modülü Faydaları
  • Modüler sistem 
  • Gövde ve iç montaj taşıyıcıları delikli profil cıvata birleştirmeli. İskelet üzerinde öngörülen kare delik sistemi ile seri ve üniversal yerleşim olanağı, 
  • 2 mm sac, Ral 7032 W toz boyalı, 
  • İç montaj taşıyıcıları işlendikten sonra galvaniz edilmiş 2 mm sac, 
  • Panolar ön cephesi tek kapaklı,arka ve yan kapakları havalandırma için delikli sac ile.



KOMPANZASYON PANOLARI


KONTAKTÖRLÜ KOMPANZASYON PANOSU


Opsiyon:
  • Enerji Giriş Gözü 
  • Scada Uyumlu Haberleşme 

Kontaktörlü Kompanzasyon:

 Anahtarlamalar arasında 10 sn süre vardır. Reaktif gücün kompanzasyonu gerektiğinde, işletmedeki yüklerin doğasına bağlı olarak konvensiyonel kondansatör grupları ile statik anahtarlı kontaktörü arasında bir tercih yapılması gerekebilir.
Yük değişimlerinin seyrinin yavaş gerçekleştiği ve gerilim değişimlerine karşı çok hassas olmayan işletmelerde konvansiyonel elektromekanik kontaktörler çok iyi bir performans gösterirler.
Konvansiyonel kontaktör sisteminde kondansatörlerin boşalabilmesi için her adımda çok fazla gecikme gerçekleşir.
Bunun anlamı 12 kademeli bir kontaktörlü kondansatör grubunda toplam devreye girme süresi 2 dakikadır.
Kontaktörlerin kontakları 100.000 anahtarlamaya kadar ulaşan bir kullanım süresine sahiptir.
Bunun anlamı normalde 2 yılda bir değiştirilmeleri gerekmektedir.
Bu değişimlere bağlı önemli bir malzeme ve işçilik maliyeti söz konusudur. Statik kontrollü kondansatör gruplarında her faz için tetikleme devresi tarafından kontrol edilir.
Bu şekilde her faz ayrı ayrı kontrol edilmiş olur. Bu sistemlerde 6 uçlu grup kondansatör veya ayrı ayrı 3 tane kondansatör kullanılabilir.
Bunun için daha pahalı (kontaktörlü sistemlere göre) ve özel kondansatörler kullanılır.

































Dikili Tip Elektrik Panoları

DDC SERİSİ PANOLARI (BİNA OTOMASYON PANOLARI)

DDC Otomasyon Kontrol Sistemleri

 Otomasyon ekipmanların ve sistemlerin projelendirilmesi ,montaj ve bağlantısı standartlara uygun olarak projelendirilerek üretilmektedir. Otomasyon ve Kontrol Sistemleri; verimliliği artırırken, insanları, binaları ve tesisleri koruyor, konforu artırıyor ve çevrenin daha az kirlenmesini sağlıyor. 

 Otomatik kontrol sayesinde insanlar evlerinde ve iş yerlerinde daha konforlu bir yaşam sürebiliyor, binaların işletme giderleri azalıyor ve endüstriyel tesisler daha kaliteli ürünleri daha düşük maliyetlerle üretebiliyor. 

Gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde her türlü risk en aza indirilirken,istenmeyen kayıpların ve kazaların önüne geçmek mümkün olabiliyor. 

 Bina Çözümleri, HVAC (ısıtma, havalandırma, iklimlendirme) otomasyonundan yangın algılama-söndürme ve bina güvenlik-kapalı devre televizyon sistemlerine kadar uzanan ürünleriyle binalarının, gerek ticari bina komplekslerinin, gerekse fabrika binalarının çok çesitli ihtiyaçlarına yanıt veriyor. 

 PLC (Programlanabilir Lojik Kontrolörler), geniş uygulamalar için DCS (Dağıtılmış Kontrol Sistemleri) sistemleri, DCS ile PLC sistemlerinin özelliklerini birleştiren ve Hybrid Sistem olarak adlandırılan Plant Scape ise Proses Çözümleri’nin son dönemde en fazla ilgi gören uygulamaları arasında yer alıyor. Fail Safe Control (emniyetli shut down) sistemleri de enerji üretim tesisleri ve rafineriler başta olmak üzere, orta ve büyük ölçekli endüstriyel işletmelerde geniş bir uygulama alanı buluyor. 

 Mühendislik ve servis desteğiyle birleşmesi, üretim komplekslerini en verimli projelerle tanıştırırken, üretimin de kesintisiz sürmesini sağlıyor. 
Hassas ve doğru ölçümleriniz için transmitterleri, yüksek performanslı çözümleriniz için kontrol ve programlama cihazları ve standardı korumanız için kayıt cihazları ile üretim maliyetlerinizi düşünüyor, ürün kalitenizi yükseltiyor. 

 Kablosuz ev otomasyonu sistemi;evler için geliştirilen, kablosuz konut otomasyonu teknolojisiher yaşam tarzına, her mekana, mevcut sistemlere uyarlanabilir modüler yapısı ve hiçbir tadilata gerek olmadan kolayca monte edilebilme özelliğiyle, evlerde, küçük ofislerde yaşam kalitesini yükseltiyor, enerji harcamalarını düşürüyor, güvenliği artırıyor. 
Hometronic, merkezi bir yönetim birimiyle bu birime bağlı olarak çalışan kontrol modüllerinden oluşuyor. 
Tüm modüller yönetim birimiyle kablosuz haberleştiği için montajı son derece kolay.
Mevcut ısıtma-soğutma ve elektrik sisteminize kolayca entegre edilebilir.


24 Şubat 2016 Çarşamba

Binalarda Otomasyon Uygulamaları ve KNX

Binalarda Otomasyon Uygulamaları ve KNX



Günümüzde verimlilik artık olmazsa olmaz şeylerin başında geliyor. Bina otomasyonu da verimlilik çözümlerinde çok başarılı uygulamalar gerçekleştirmeye olanak sağlıyor. Peki bu uygulamalar nasıl gerçekleşiyor? Yazımızda cevabını aramaya çalıştık.


Neden Bina Otomasyonuna İhtiyaç Duyulur?


Bina otomasyonunda temel amaç tek bir yerden tüm sistemin izlenip, kontrol edilebilmesidir. Günümüzde orta ve devasa büyüklükteki binalar için otomasyon 3 temel kısımda incelenebilir.

 ►Mekanik Sistemin Kontrolü

             o İklimlendirme cihazları
             o Pompalar, Hidroforlar, Fanlar vb.

Aydınlatma Sisteminin Kontrolü

              o Işığın gün içinde gelişine göre aydınlatmanın sağlanması
              o Doğru ve yerinde aydınlatmanın sağlanması
              o Aydınlatma çözümlerinde maksimum tasarrufun sağlanması

►Elektriksel Sistemin Kontrolü
 
               CCTV Sistemler
               o Yangın Koruma
               o Her türlü elektriksel kontrol aygıtı (enerji analizörü, kompanzasyon sistemleri, ayırıcı, kesici, rölekontaktör vb.)

Tüm bu sistemlerin kontrolü tek bir merkezden sağlanabilmektedir.

 

Bina Otomasyonu Bize Neler Kazandırır?


► Enerji Verimliliği için bina otomasyonu olmazsa olmazdır. Bize hem iklimlendirme çözümlerinde hem de aydınlatma çözümlerinde model olur.

► Bina güvenliği için çok önemlidir. Yangın, sel, doğalgaz kaçağı vb. durumlarda sistem binayı dolayısıyla insanları en hızlı şekilde uyarmaktadır.

► Zaman kazandırır.

► Çok daha az çalışan ile tüm sistem kontrol edilebilir. Personel giderlerini azaltmaya yardımcı olur.

 

Hangi Tip Binalarda Kullanılır?


►Alışveriş Merkezleri
►Rezidanslar
►Stadyumlar
►Fabrikalar
►Plazalar
►Eğlence Merkezleri

·          









KNX Nedir?


KNX uluslararası yaygınlığı ve kabul edilebilirliği olan Ev ve Bina Otomasyonu açık sistem bir standarttır. 2002 yılında Avrupa’da üç farklı protokol kullanan üreticilerin bunu standartlaştırma istemiyle ortaya çıkmıştır. Dünya’nın tek açık standardıdır. KNX’in temel özellikleri;

►Açık yapıda bir sistemdir.

►Her türlü sistem kontrol edilebilir.

►Başka bina otomasyonu sistemlerine kolayca bağlanır.

►EN 50090’la uyumludur.


Bu teknoloji kendi parasını kısa sürede amorti edebilmektedir.



Bir Odada KNX ile Neler Yapılabilir?


►Oda içindeki projeksiyon cihazın ve perdesini kontrol edebiliriz
►Jaluziler kontrol edilebilir
►Odanın sıcaklığını ayarlayabiliriz.
►Odanın aydınlatma seviyesini ayarlayabiliriz.

 

KNX’e Yardımcı Neler Kullanılır?



1- Varlık Kontrolü

Varlık sensörleri diğer klasik tip sensorların aksine etkin olduğu ortamda kişilerin alanda olup olmadıklarını denetleyerek çalışır.


Varlık Sensörü

Varlık Sensörü Tanıma Bölgesi

 2- Zaman Ayarlı Kontrol

Aydınlatma, binanın açık/kapalı olduğu dönemlerde kullanılır.

3- Dimleme Kontrolü

İstenilen aydınlık seviyeleri dilmeme yapılarak elde edilebilinir. Farklı aktivitelerin aydınlatılmasında sıklıkla kullanılır.

4- Gün Işığı Kontrolü

Gün ışığının aydınlatabileceği alanlar bu ışığın kullanılmasına izin verilerek, gerekli tasarruf sağlanır.

5-Lümen Kontrolü

Lümen kontrolü yapılarak lambanın kullanım süresi boyunca eşit sürede aydınlatma yapılması sağlanır. Lamba ömrü başlangıçta ışık seviyesi düşürülür, lamba yaşlandıkça ışık seviyesi artırılır.


KNX Hattına Bağlanabilen Cihazlar

►Güç Kaynakları, USB Interface, RS-XXX, Hat kuplörü
►Çıkış Modülleri DIM, DALI, Isıtma-Soğutma vb.
►Sensor ve Dedektörler
►Mantık İşlemcileri

KNX Kablolama İşlemleri

►Projelerde kesinlikle KNX’e uygun kablo kullanılmalıdır.
►Kullandığımız kablo tipi genelde YCYM 2*2*0,8’dir.


Kablolama Topolojisi

►KNX sisteminde yıldız bağlantı, ağaç bağlantı ve “daisy-chin” kullanılabilinmektedir.

►Yıldız bağlantı ve ağaç bağlantıda loop gerçekleşmesinden ötürü daisy-chin tercih edilir.



Eğer hatta birden fazla KXN hattı var ise;
 
►Her hattın başına bir adet hat kuplörü kullanılır.
►Her bir adet hat kuplörü için ayrı güç kaynağı temin edilir.

 
KNX Hattı ve Mesafe Kısıtlamaları

►Hattaki toplam kablo uzunluğu 100 metreyi aşmamalıdır.
►Güç kaynağı ile son ünite arasındaki mesafe 350 metreyi aşmamalıdır.
►İki ünite arasındaki mesafe 700 metreyi aşmamalıdır.
►Sistemde birden fazla güç kaynağı varsa iki güç kaynağı arası mesafe 200 metreden az olmamalıdır.